3 Haziran 2011 Cuma

YA İSTİKLAL YA KAPİTAL

   Artık kurtuluş savaşları cephelerde yapılmıyor.. artık televizyonlarda açılıyor cepheler, medyada..Türk yapımı amerikan kültürü alıyor ev kadınları damardan. bir yanda "sex and the city" çarpması yalnız mutsuz kızkuruları türetiyor medyasal silahlar, diğer yanda beli tabancalı, tokadı osmanlı maçolar yaratıyor en kabadayısından. 80' lik dedeler viagra zoruyla azgın tekelere dönüştürülüyor haraç mezat evlilik anlaşması programlarında. Kutsal saydığımız nimete küfrediliyor yemek yememe programlarında, yine de gözünü ayırmıyor bu israfın en arsız programından evine 250 gram kıymayı sokamayan akıl noksanı insan.. Bir yandan da "hepimiz aynı bahçenin gülüyüz" diye kılıflar uyduruyor bölücü hilelerine en tasavvuf musikisi kıvamından. "Lost" oluyoruz medyatik ortamlarda, "survivor" olabilenimiz çekiyor zehir kutusunun kablosunu duvardan..

     Atom bombaları yok artık, atomik hamburgerlerle bombardımana tutuluyor ülkeler, kadın çocuk yaşlı demeden "finger potato" ya diziliyor kitleler. Truva atları sokuyor Türkçe' ne, kültürüne. Virütik enfeksiyonlara "deva" oluyor ithal ecza stoklarında, bilimum hayvan cinsine ait gribal enfeksiyonlar türetiyor artık mevsimler..Özelleştirme adı altında santim santim satılmaktayken ülken T.C. vatandaşı olmayanlara usd dolarıyla, avunuyor halk devlet hastanesinde kuyruk beklememekten.. Sanki devletin tıngır mıngır özel hastanelere saydığı mangır, kesilmiyor sanırsın kendi vergilerinden.. İki misli vergi ödeyip "bedava" hizmet alıyor ne de olsa, cahil hesabıyla kar ediyor, haklı da.. "Dreams come true" ne de olsa..

    Babaannenden kalma domatesin üzerine yapıştırıveriyor "copyright" ı, artık tohumunu benden alacaksın diyor.. ekmeyeceksin biçmeyeceksin yoksa benden nasıl borç isteyeceksin? Petrol' ün var çıkartmayacaksın, ben gerekirse çekerim onu kuzey ıraktan sonra satarım sana kıyak paralara, dünyanın en pahalı benzinini kullanırsın kendi toprağından..

    Bir daha terörist falan demeyeceksin diyor bebek katiline, insandır, hakkı vardır, sayın diyeceksin, dağdan indirip meclise davet edeceksin. İnsan gibi konuşucaksın barbar gibi savaşmayacaksın. Sonra o şerefsiz gelecek "özerklik hakkımızdır" diyecek. Bu özerkliği bize vermek zorunda diyecek, kanlı parmağını sallaya sallaya konuşacak orda burda, adı demokrasi olacak. Bir isyan çekecek bu vatanın şehidinin torunu, noluyor lan burada diyecek! Bu vatan benimdir, diyecek, hapse girecek.. Atatürk' ü sevmemek gibi bir hak icad edilecek??? Yetinilmeyecek dile getirmek bile serbest olacak üstelik!? Din adına uydurulan şarlatan dümenleriyle memleket 250 yıl öncesine döndürülecek. Allah' dan bile korkmayacaklar üstelik Allah adını alet ederken kirli oyunlarına.

    Yakında sokuşturuverelim diyecek şu bayrağa şu maviyi de, ama bilmiyor olacak ki bir tek hilal bedeldir onun onlarca yıldızlı çaputu yerine.. artık kurtuluş savaşları cephelerde yapılmıyor.. soylu askerlerin kemikleri sızlıyor bu soysuz işgalde.. yurdum eyaletlere bölünüyor asimile cephelerinde.. artık kurtuluş savaşları cephelerde yapılmıyor..çok acı.. halkım tecavüzü kaçınılmaz sanıyor..akıl almaz bir arsızlıkla tadını çıkarmaya bakıyor..

    Kurtuluş savaşları artık cephelerde yapılmıyor evet.. Kurtarılacak bir vatan kalmadı sayemizde.. Atamın söylediği gibi gençliğe hitabesinde "...Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir..." bütün kamu demirbaşları zaptedilmiş, boğazları satılmış, orduları halihazırda terhis edilmekte olan, ve her köşesinde yabancı uyrukluların villalar köşkler diktiği bir memleketi görüp seslenmişti taa o zamanlardan.. ve eklemişti büyük insan; "Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"


Fikrimce: Asil kan, soylu bir başkaldırıda en kuvvetli silahtır, Aşı tutmaz, serum kaldırmaz. Asimile edilemez, hüküm giydirilemez. Ama asil kan, damarda zaptedilmesi en zor olandır soysuzluk eden bünyeyi zehirler. Kurtulmanın yolu çok açık. Ya onurlu davranacaksın ya o kanı akıtacaksın.. Hadi, oyun başlasın..

Derya Birinci
03 Haziran 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder